Böyle bir başlık atınca biliyorum ki sadık takipçilerim bu yazının devamını mutlaka okuyacaktır, aramızda böyle bir bağ olduğuna yürekten inanıyorum çünkü. E bunca aydır az çok tanıdınız da beni, sizleri sıkacak yazı yazar mıyım hiç?
Aslında sizin destekleyeceğiniz bir durum da yok ortada, yani sms falan gerekmiyor. Yazıları firmanın jürisi değerlendirecekmiş. Sizler eğer bu yazıya çok çok yorum yazarsanız, belki jüri de etkilenir diye düşündüm açıkçası.. Beni bilirsiniz, bende her şey açık seçik ve yalansız dolansız.. Amacım bu yazıyı çok okutarak jüriyi etkilemek ne yalan söyleyeyim.. Eğer yarışmanın birincisi olursam keyifleneceğim, bu sayede daha güzel yazılar yazacağım, bu da sizin kazanımınız olacak. Hep söylüyorsunuz ya bana, “sen hep yaz” diyorsunuz ya, o halde desteklerinizi de esirgemeyiniz efendim, alınız çayınızı kahvenizi, yapınız yorumlarınızı sonrasında güzel güzel..
(Çok değerli jüri üyeleri, sizleri ve halkımızı yarışma konusunda asla baskı altına almıyorum, sakın yanlış anlaşılma olmasın! Ödüllerde de gözüm yok; bu bendeki sadece kazanma hırsı, çocukluktan kalma bir şey. Girilen yarışma kazanılmalı mantığı, hele ki söz konusu olan yarışma yazma eylemi ile ilgili ise, bir çeşit arıza diyelim☺)
BlogHocam'dagördüm bu yarışmayı, sözkonusu BlogHocam olunca katılmamak olmazdı elbette.. Aslında tanıtım yazısı yazdırmanın rekabetçi, zekice ve hoş bir versiyonu olmuş yarışma fikri. Ne yalan söyleyeyim, firmayı bu yaratıcılığından ötürü tebrik ediyorum. Yaklaşık 15 aydır blog dünyasındayım, böyle bir kampanyayla ilk kez karşılaşıyorum .. (Firmayı da övdüğüme göre jürinin kararı pozitif yönde ilerliyor, hissediyorum; heyecan dorukta bende, ne yazacağımı bilemez hallerdeyim! Oh My God!)
Aranızda bu yarışmayı hâla duymayan blog yazarları varsa, 29 nisana kadar vakitleri olduğunu da belirteyim yeri gelmişken. Bence katılın; heyecan olsun, tatlı tatlı edelim rekabetimizi ama iddialıyım onu baştan söyleyeyim.☺ Yarışmaya katılmanın zevki de burada zaten, kaybedersem nasılsa bir kulp bulurum..
Deriza.com sitesinden bir ürün tanıtacağız hepi topu ve de büyük ödül tablet olacak, ikinciye üçüncüye de güzel ödüller var. Katılan her blog yazarına 50 liralık indirim de uygulayacaklarmış. Aslında ödül bahane, yazmak şahane, öyle değil mi dostlar..
Biz blogger'lar zaten yazmayı seven insanlarız, tanıtırız bir ürün ne olacak ki yani ..
Ben daha önce de tanıtım yazısı yazarken alışılmışın dışında denemeler yapmıştım, bu sefer de öyle keyifli bir şeyler olsun istiyorum. (Okumaktan sıkılmadınız umarım, daha ürünü tanıtacağım, sakın ayrılmayın bir yere)
Bu sefer biraz espriyle yaklaşmak istiyorum olaya.
Konumuz kadın çantaları..
Kadın çantası deyip geçmemek, olayı basite indirgememek lazım. Kadınların hayatı sığar o çantalara.. Dışarıdan küçücük görünse bile içine bunca şeyin nasıl sığdığını bir türlü anlamayan erkeklerin bile kanıksadığı makyaj malzemesi, parfüm, tarak, ayna, ağrı kesici ilaç falan klasik kalıyor, lafını bile etmiyoruz. Son yıllarda bir sağlıklı yaşam, bir ara öğün modası çıktı ki artık kadın çantalarına fındık-fıstık, ceviz, su şişesi, hatta probiyotik yoğurt bile girmeye başladı.. Nedir bu kadınların çektiği mirim, yakında üreticiler kadın çantalarına “beslenme gözü” de koymak zorunda kalacaklar.( Bu da firmaya yaratıcı ürün tavsiyem olsun, daha ne yapayım?)Açtım siteyi baktım, yarışmaya katılıyorum diye söylemiyorum, gerçekten de çok hoş ürünler var. Zor oldu seçim yapmak ve en sonunda buradan detaylarını görebileceğiniz yeşil çantayı çok beğendim.
sermina çapraz çanta |
Bu çantayı niye sevdim?
Bu çanta 24 cm genişliğinde ve 20 cm boyunda, o la la.. Benim gibi küçük çanta seven, ama içine 7 inch'lik tabletim de sığsın, 19 cm'lik kitabım da sığsın diyen okur yazar, hadi diyelim azıcık da entel-dantel olanlar için ideal.. Kitapsız çıkmak istemiyorum sokağa, evimdeki küçük çantalara hem kitap hem de tableti sığdıramayınca da sinir oluyorum. Zira benim hâla akıllı telefonum yok, tablete muhtacım.. Çanta azıcık büyük olacak o yüzden. Ama öyle bavul gibi çantaları da sevmiyorum; zaten boy en az 178 cm olacak ki bavul çanta şık dursun.. Yani sözün özü bu çanta tam benlik..Bu çanta çapraz takılıyormuş, harika! Gördüğünüz üzere uzayabilen bir sapı var. Bana göre çanta denilen nesne insanın elini kolunu meşgul etmemeli, yani omuza takılmalı geniş geniş. Manavda domates seçerken çantanın varlığı insanı rahatsız etmemeli. Pazar gezmesine çıkarken takın bileğinize çantayı iyi güzel de, işe giderken, hele ki metrobüse falan binmek zorundaysanız çantayı omuza çapraz asmak şart! 1950'li yıllarda Pera'ya gezmeye inen kadınlardan olsaydık elbette tüllü şapkalarımıza kısa saplı çantalar yakıştırmayı biz de bilirdik değil mi ama..
Bu çantanın bir sürü gözü var, yihuu!.. Sigarayı bırakalı dört ayı geçti söylemesi ayıp, içinizde sigara içenleriniz varsa öndeki fermuarlı göz ideal.. Ben sigara içerken çantama illaki tütünler dökülürdü, bazen üşenirdim temizlemeye, o tütünler bulaşırdı başka şeylere sarı sarı!! Sahi sigarayı bırakmanın bu güzelliğini hiç fark etmemiştim daha önce, çantam daha temiz artık..
Bu, tam yaz renginde bir çanta!Fıstık yeşili ne de yakışır bahara, yaza.. Kotla olur, keten pantolonla olur, beyaz ayakkabı ile olur, bence herşeyle uyabilecek harika bir renk. Ayakkabı çanta ile takım olmak zorunda klişesinden sıkılmadınız mı? Alın size cıvıl cıvıl bir yenilik..
Peşin fiyatına 6 taksit de varmış, üstelik hakiki deri.. Kendinize bir güzellik yapmak istiyorsanız, daha ne düşünüyorsunuz alın derim..
İşte bu kadardı tanıtım, okuma sabrı gösterdiğiniz için teşekkürler efendim.
Not: Yarışma hakkında detaylı bilgi almak ve yarışmaya katılmak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
http://deristyle.com/blog/deriza-sponsorlugunda-blogculara-ozel-odullu-yarisma-derizaileblogla/
Yorum Gönder