0
sigara zararlidir

Geçenlerde Facebook'ta bir arkadaşım soldaki bu resmi paylaşmış. Ben de 

İçmiyorum gerçi artık ama, bu resim de çok irite edici olmuş. İçerken de bu tip korkutucu uyarıları gördükçe sinir olur bir sigara yakardım tepki olarak” 
dedim.
Benim bir yakınım da aynı senin gibi düşünüyor, baktıkça içiyor” dedi arkadaşım..
Bunun üzerine ben de:

O çok garip bir psikoloji.. Paketin üzerinde “içme, ölürsün!” yazıyor; sanki sen bilmiyorsun sigaranın zararlarını! Ama öte yandan bağımlısın, sanki çok kolay insanın bağımlılıklarından kurtulması. İki ucu çirkin değnek olayı.. Birileri ”ölürsün, içme!” diye bağırıyor, stres oluyorsun içtiğin için, vicdan azabı duyuyorsun; çoğu zaman içine düştüğün bu çaresiz durumda daha çok sigara içesin geliyor. Acayip bir kısır döngü bu.. Bence böyle negatif anlamları olan mesajlar pek işe yaramıyor. Mesela “içersen ölürsün!” yerine, “içmezsen nefesin açılır!” gibi olumlu mesajlar olmalı. Ben ağır tiryakiydim, olayın derin psikolojisine de vakıfım. Aslında bunu blogda yazayım açık açık, belki birilerine faydam olur” dedim.

Evetşuradaki yazımda göreceğiniz üzere sigarayı bıraktım ben de ve dört ay geçti üzerinden. Artık kokusundan hoşlanmamaya başladım, bir yerde üzerime sigara kokusu sinse, özellikle de saçlarımda hisssetsem bu kokuyu, acayip rahatsız oluyorum.  Bir de bu hale gelebileceğim aklıma bile gelmezdi. Çünkü “bırakmalısın” diyenlere “ama ben sigarayı çok seviyorum” derdim. Düşünüyorum da şimdi, sevmek değilmiş aslında o; bırakamamanın, zayıflığın  bahanesiymiş. Kendime söylediğim kocaman bir yalanmış..
  Yoksa insan kendine zararı olan bir şeyi niye sevsin ki?



 
Şu negatif mesajlar veren reklamlardan bahsediyorduk. Gerek sigara paketlerinin üzerindeki ürkütücü görsel ve cümleler, gerekse televizyonlarda yayınlanan “kamu spotları” na bakınca sizin de sinirleriniz bozulmuyor mu? Sigaranın zararlarını anlatmak için boğazına boru takılı koah hastasını gösteriyorlar, ya da yaşlanmış elleri gösteriyorlar, ..vs. vs.

Bırakın sigarayı, geçenlerde zorunlu deprem sigortası ile ilgili bir kamu spotu gördüm, sonuna kadar izleyemedim bile.. Ürkek bir kıza “kendi banyon gibi kullanabilirsin, çekinme” diyor ev sahibi. Kız ezilip büzülerek banyoya giriyor. Sonrasında dramatik dış ses, “deprem yüzünden binlerce insan başkalarının evine sığınmak zorunda kaldı, zorunlu deprem sigortasını yaptırın bu duruma düşmeyin” diyor.. 

Bir mağduriyet, bir eziklik mesajları, bir olumsuzlama ki sorma gitsin!  İzleyeni, - tabii sonuna kadar izleyebilirse- direkt bunalıma sokan cinsten..  

 Ha eğitimde baskının ve dayağın faydalarına inanmışsın, ha sigarayı bıraktırmak için insanları böyle korkutmuşsun; bence aynı.. 

Ben asla bu şekilde yönlendirmelerden etkilenmem, hatta çirkin bulurum bu tarz anlatımları ve o anlatılan konu da doğal olarak itici gelir, ters teper bende.. Hatta anlatılan ana fikirden sırf bu saçma reklamlar, saçma uyarılar yüzünden uzak kalmışlığım bile olmuştur. Elbette psikologlar benim bu saptamama bilimsel bir açıklama getireceklerdir; benimkisi sadece bireysel deneyim ve gözlem diyelim. 
Konumuza dönersek, sigarayı bırakmaya teşvik etmek pozitif ve esprili mesajlarla olmalı diyorum.

Mesela ben, dört ayda kendimde olan  olumlu değişikleri sıralayayım sizlere, içinizde sigara içenler belki bendeki değişiklikleri beğenecek, sigarayı bırakacaktır.  Bir kişi bile etkilense, bu yazı amacına ulaşmış sayılır benim gözümde..


Sigarayı bıraktıktan sonra bende nasıl değişiklikler oldu?



**Ağzım, saçım, giysilerim misler gibi kokuyor.

**Özellikle sabahları ağzımda paslı, dilimde metalik bir tat olurdu, artık yok.

**Özellike sağ elimin ikinci ve üçüncü parmağında ve tabii ki tırnaklarımda sararmalar vardı, artık yok! Kendimi çok daha temiz hissediyorum.

**Dişlerimde sigara lekesi kalmadı. Eskiden diş hekimine her gittiğimde, “hmm sigarayı bırakmanız lazım” gibi uyarılar alırdım. Bırakmadan önce gittiğim son diş hekimi, sigarayı bırakmazsam tedavimi yarım bırakacağını söylemişti, kendimi çaresiz, ezik, yani çok kötü hissetmiştim, kontrollere gidesim gelmiyordu. Artık böyle sorunlarım yok. Dişlerim tertemiz, en son gittiğim doktor, sigarayı bırakma hediyesi olarak dişlerime bir güzel cila bile yaptı☺


**Hani derler ya sigarayı bırakınca nefesin açılıyor diye, gerçekten de öyle.. Eskiden derin nefes almak istediğimde göğsümün oralarda nefesin tıkandığını, bir engelle karşılaştığını hissederdim. Şimdi diyaframımı rahatlıkla doldurabiliyorum. Acıma falan yok, müthiş bir keyif bu..
**Burnum çok hassaslaştı, en hafif kokuları bile algılamaya başladım.
**Eskiden, belki de bilinçaltımda suçluluk duygusu hissettiğim için sigara yüzünden ölenlerin haberlerine, bahsettiğim o ürkütücü kamu spotlarına bakamazdım. Artık bakabiliyorum.
**Eskiden iş yerlerinde nerede sigara içildiği konusu benim için çok önemliydi. Sigara içenlerin arasına kaynardım hemen ama ne yalan söyleyeyim, sık sık sigara molası vermeye gitmek biraz da rahatsız ederdi beni. Sanki  bütün gözler üzerimdeymiş gibi hissederdim. Hızlıca birkaç nefes çekip işime geri dönerdim, sanki hap içer gibiydi sigara molaları. Keyif değildi hiç.  Yeni başladığım iş yerinde sigara içmeyen 3 kişiden biri olmaktan ise gurur duydum açıkçası.. İçen çoğunluk molaya çıkıyor zorunlu ihtiyaçtan, bizse içmeyen azınlık olarak böyle dertler yaşamıyoruz. 
** Param cebimde kalıyor, az da değil sigara tasarrufum..
**Artık özgürüm, bir dumanın bağımlısı değilim..
**Evet aldım 5-6 kilo; ama sorun yok yavaş yavaş  vereceğim fazlalıkları. Zayıf ve sağlıksız olmaktansa fazladan alınmış bir kaç kilonun lafı bile olmaz!

Belki bugün yaparsınız seçiminizi, ne de olsa  slogan belli: 
"Senin bedenin, senin kararın!" 
Sevgiyle...


sigara içmemek

Yorum Gönder

 
Top